Bu Blogda Ara
4 Mart 2013 Pazartesi
galatasaray sahaya yansımadı
2 mart 2013eskişehir-galatasaray maçı
galatasaray sahaya yansımadı
2011-2012 sezonuyla başlayan yeni galatasaray'ın oynadığı en iç karartan, en moral bozan en keyif vermeyen maçını oynadık cumartesi akşamı. herkesin aklında galip gelip puan farkını 9a çıkarıp derbiyi "sülalem rahat" şeklinde izlemekti. ama son yıllarda bursa-sivas-eskişehir deplasmanları öncesinde olduğu gibi, kazanmak zor puan alalım yeter hissi o kadar gereksizce yer buldu ki kendine. çok uzun süredir geçen seneden beri 80 maç oynadığımızı düşünsek o maçlar içinde ben galatasaray'ı hiç bu kadar çaresiz gördüğümü hatırlamıyorum. 2011-2012 sezonunda da 2012-2013 sezonunda da çok kötü maçlar oynadık, puan da kaybettik, bu takıma da kaybedilir mi be şeklinde isyan edilcek takımlara karşı kötü oyunla maç da kaybettik ama ilk kez bu kadar ezildik belki de rakip karşısında. maçın ilk yarısını izlememiş olan babam ikinci yarının başlarında ilk yarıda da böyle oynamadık dimi, duman eder kızım bunlar bizi yorumları yaparken ben muslera'nın sahada yaptıklarına şaşıyordum. neler yaptı öyle yahu canını sevdiğim.
özellikle ikinci yarı rezil olduk sahada, eskişehirlilerin attığı çalımlarla bizimkileri maymun etmesinden bahsetmiyorum şu an ama topa zerre sahip olamamak maçın hemen hemen hiçbir dakikasını rakipten baskın geçiremedik, kalemizdeki pozisyonlar bu sene bundan önceki verdiğimiz krediler sayesinde belki de gol olmadan atlatıldı. melo'nun vurdumduymazlığı, amrabat'ın her zamanki vasıfsızlığı derken galibiyet diye çıktığımız maç alınan 1 puana şükredilen bir maça evrildi. o denli kötü oyuna, adam akıllı şut atamama olayına filan bakmaksızın son andaki serbest vuruş pozisyonunda 3 puanı alan taraf da olabilirdik, hak etmemiştik zaten olmadı. drogba yerine selçuk vursaydı ne olurdu, sneijder ordan daha mı iyi vururdu diye düşünmenin pek bi faydası yok. kaybedilen 2 puandan çok kazanılan 1 puan var maç özelinde. bu seneye ait özetini, tekrarını filan görmek istemediğim tek maç şu olabilir, o denli rahatsız edici bir maçtı işte.
üzüldüğüm tek nokta geçen sene antalyaspor yüzünden başaramadığımız ligdeki her takımı en az 1 kez mağlup etme istatistiğine bu sene de ulaşamayacak olmamız. karabükspor'u geçen sene antalyaspor'un yaptığı istatistik bozancılık rolüne uygun görmüştüm aslında ama neyse bu sene de o istatistiğe ulaşamıcaz nasılsa umarım geçen seneki gibi tek takımla kalır bu mağlup edememe olayı. beşiktaş-fenerbahçe maçının ardından kazanılan 1 puan kaybedilen 2 puandan çok daha önemli görünüyor zor deplasman kategorisindeki bir maçın ardından.
maç sonu futbolcular maç içerisinde olduklarından daha agresiflerdi,maçı kazanmak istediler elbet ama maç sonu üzüntüleri yüzlerinden anlaşılıyordu da keşke sahada da görebilseydik azıcık istek filan. neyse canları sağolsun.
son olarak başınız hiç öne eğilmesin, lideriz yahu puan farkıyla canımızı/canınızı sıkmaya değmez. yakışmıyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder