9 numara
genel olarak basketbola gidiyor.
euroleague'e katılım süreci, gösterilen müthiş performans lig liderliği filan derken her güzel şeyin bir sonu vardır sözü hatırlattı kendini.
http://www.galatasaray.org/basketbol/erkek/haber/7069.php yeni bir dönem başlamıştı şununla, bunun 2 sene sonrasında yine aynı zamanlar internet sitesinde şu haberle verilmişti, http://www.galatasaray.org/kulup/haber/13505.php zaten ne geldiyse başımıza bundan sonra geldi. beşiktaşa kaybedilen playoff yarı finali, sonrasında gazetelerde çıkan mahmuti-yönetim arasındaki sorunlar, aynı zamanda ergin ataman'ın gs bonus kullandığının gazetelere yansıması filan derken, yönetim 2011-2012 sezonunun rüya takımının rüya koçunun aklının galatasaray'da olduğunu öğrenince mahmuti'yle olan gemileri yakıyor hemen, 2011-2012 sezonundaki kadro dağılıyor vs derken geçen seneki beşiktaş milangaz'ın minik bir yansımasını görüyoruz parkede 2012nin son günlerinde.
2011in ekim ayında euroleague macerası efsanevi şekilde başlarken
sene içinde "peri masalı" seviyesinde şeyler de yaşasak olmadı işte sonu gelmedi.
sonun başlangıcı.
euroleague'e katılım süreci, gösterilen müthiş performans lig liderliği filan derken her güzel şeyin bir sonu vardır sözü hatırlattı kendini.
http://www.galatasaray.org/basketbol/erkek/haber/7069.php yeni bir dönem başlamıştı şununla, bunun 2 sene sonrasında yine aynı zamanlar internet sitesinde şu haberle verilmişti, http://www.galatasaray.org/kulup/haber/13505.php zaten ne geldiyse başımıza bundan sonra geldi. beşiktaşa kaybedilen playoff yarı finali, sonrasında gazetelerde çıkan mahmuti-yönetim arasındaki sorunlar, aynı zamanda ergin ataman'ın gs bonus kullandığının gazetelere yansıması filan derken, yönetim 2011-2012 sezonunun rüya takımının rüya koçunun aklının galatasaray'da olduğunu öğrenince mahmuti'yle olan gemileri yakıyor hemen, 2011-2012 sezonundaki kadro dağılıyor vs derken geçen seneki beşiktaş milangaz'ın minik bir yansımasını görüyoruz parkede 2012nin son günlerinde.
2011in ekim ayında euroleague macerası efsanevi şekilde başlarken
murat kosova "oldu işte oldu be" diye haykırmıştı cska maçında, sene sonu biz de haykırabilseydik keşke, olmadı.
sonun başlangıcı.
14 mart 2012 banvit-galatasaray mp maçı
güzel anıların yanında tabi ki kötü anılar da vardı bu yıl, sayısı çok fazla olmasa da fazlaca can yaktılar. bunların başında basketbolun en kötü anı var, belki de çok şeyin sonu olan bu an. shipp'in sakatlıktan dönememesi, yarı finalde playofta beşiktaş'a kaybetmek ve en son oktay mahmuti'nin gidişi. hepsinin başlangıcı bu andı hem de asla unutulmayacak 2 sezonun bitişi.
http://www.galatasaray.org/basketbol/erkek/haber/12823.php üst üste kazanılan 10.maç olması ve maç sonrası liderlik koltuğundaki takımın galatasaray olması açısından kazanmamız önemliydi, maçı 73-64 kazanmıştık, keşke bu maçı 30 sayıyla kaybetseydik de shipp'i kaybetmeseydik.
buna ek olarak en kötü anılara girebilecek diğer basketbol hatırası da mahmuti'nin galatasaray'la sözleşme feshettiği gün. ah be, ah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder