Bu Blogda Ara

3 Şubat 2013 Pazar


4 numara 2012'nin şu ana kadar sıralamada yer almamış en değerli 5 maçına geliyor. 


8 nisan 2012 manisapor-galatasaray maçı(0-4)












lider geldik 9 puan farkla lider gidiyoruz playoffa kısmının son halkası. maçı bi kenara bırakırsak tabi ki muslera var başrolde bu maçın değerini artıran etmen olarak. maç sonrası yazdığım şu entry'i de buraya ekleyeyim http://gss.gs/926174


dün akşamdan beri açıp açıp penaltı attığı videoyu izliyorum, yüzümde tebessüm. http://www.youtube.com/...&feature=related + ¤ ismini duyduğunda, fatih terim'den izin çıktığında yüzündeki ifade ne kadar samimi ne kadar mutlu olduğunu gösteriyor. yahu galatasaray için 2-0dan 3-0 yapan sıradan bir gol ama o adam için sıradan bir gol değil işte. golden sonraki sevinci, arkadaşlarına sarılışını o kocaman sırıtışını görünce etik diye zırlayan insanların duygusuz olduğuna inanıyorum. yahu, bir insan muslera'yı neden sevmez, neden ona antipatiyle bakar anlayamıyorum. tamam melo için çirkef desinler, ujfa için messi örneğini versinler ne bileyim necati için transfer meselesini ortaya sürüp onların yaptıkları için kulp taksınlar ama el insaf bahsettiğimiz adam muslera. dünyanın en sempatik futbolcularından biri, yahu git messi'den dahi nefret et ama muslera'dan neden nefret edilir. aklım mantığım almıyor. kendisi bizim takımda değil de fenerbahçe'de de oynasa dünkü gol sevincini görsem sesimi çıkarırsam ne olayım. alex'in oğlunun sahadaki hallerini izlerken gülümsedim muslera'ya ağız dolusu küfür edildiği gün. yıllar sonra hatırlamayacağımız bir maçı unutulmaz kılmıştır. volkan babacan adlı at hırsızı vol2 modundaki adamın kalesine golünü atması da adaletin nasıl bir şey olduğunu göz önüne serdi zaten. sen bütün sene hiçbir halt yapama takımın küme düşsün, ülkeye yeni gelmiş gencecik senden 12345678 kat daha yetenekli muhtemelen 5 mislin para kazanan, senin tanınırlılığının 45678906789 katı kadar tanınan bir adam için "ahahah nasıl gol yedi" minvalli tweetler at, bunu bir kez filan da değil defalarca yap. keser döner sap döner gün gelir hesap döner sözünü tamamen unut, sonra maçtan sonra etik diye ağlayıp hakeme salla, yok ya. o kadar basit değil volkan efendi.

düşünsenize bu gol videosunu izleyen, taraftarın onu penaltıya istemesine şahit olan, gol sevincini gören ülkesindeki insanları, italya'da onu tanıyan napıyo nediyo diyen insanları. nasıl gurur duymuşlardır.

benim için dünyanın en iyi kalecisidir, dünyanın gole en güzel sevinen kalecisidir yalnız olmadığımı da adım gibi biliyorum, iyi ki armamızın altında. kocaman gülüşü şampiyonluk kupasını kaldırırken daha da büyüsün. daha da fazlalaşsın.



2011-2012 sezonunda hattrick yapan hiç futbolcumuz olmadı, buna en çok yaklaşan selçuk'tu şüphesiz. manisa maçında ilk penaltı atışını kullandıktan sonra uzak mesafeli vuruşuyla farkı ve gol sayısını 2ye çıkarmıştı. eğer muslera'ya özel bir durum olmasaydı muslera'nın kullandığı penaltıyı o kullanacak ve büyük ihtimal gole dönüştürüp sezonun takımımız adına tek hattrickini yapacaktı.eboue'nin onu topun başından uzaklaştırışı, gol sonrası sevinç filan yıllar sonra hatra gelip gülümsetecek. 
baros'un da galatasaray kariyerindeki çok büyük ihtimal son golünü de bu maçta atmış olması maçı değer sıralamasında epey üste çekti.
resmi olarak yollar ayrılınca epey duygusal bir yazıyla anarız ama şimdiden teşekkürler "king"

16 ekim 2011 galatasaray bursaspor maçı(2-1)


bu maçın değeri önemi takıma kattıkları çoğu kişi tarafından biliniyor ama yeterince kıymet veriliyor mu onu bilemiyorum. kazanma alışkanlığı, büyük takım olma hissi. gelecek güzel günlerin trailerı.













çok değerli çok. takım olmak, mücadele filan ne denirse densin, o gün takım tam anlamıyla bizimdi. aidiyet hissiyle tanışmıştık bi aradan sonra.

30 ekim 2011 kayserispor galatasaray maçı(0-2)


hoşgeldin çocuk, galatasaray'da yeni bir devir başladı bu maçla birlikte.
2-4 mağlubiyetle biten antep maçı ardından sabri ve servet'in kırmızı kartı, zan'ın ve bir dolu oyuncunun daha sakatlığıyla beraber maça geleceğin kaptanı semih'le başlandı, eboue kendisini ilk kez bu maçta gösterdi, sağ beklik kavramına kendi açılımını yaptı.




 elmander'in maç öncesi ateşlenmesi maça hasta olarak çıkmak istemesi, maçtaki eksikler. yekta'nın tüm sezonu kapatmasına neden olan talihsiz sakatlığı.. çok hikayesi olan bu maç da önemli dönüm noktalarından biriydi 2011-2012 sezonu adına.

3 aralık 2011 gençlerbirliği-galatasaray maçı(0-1)

 şampiyonluk şarkısının başlangıcı. tribünde izlediğim için her seferinde mutlu olduğum maç, şüphesiz tribünde olduğum maçlar içerisinde en değerlisi. 


 sabaha kadar oynansa gol olmaz denilen maçlardandı, eboue'nin şapkadan çıkardığı tavşan olmasa ertesi hafta liderliği fenerbahçe'yi mağlup ederek kazanamayacaktık.



maç sonu tribüne özel olarak çağrıln eboue ve emre çolak'ın ertesi hafta fenerbahçe karşısında muazzam oyunları. eboue, fenerin anasını ... dakikalarca süren tezahuratına eboue'nin anlamadan defalarca alkışlaması, ertesi hafta 3-1lik maçta ilk golü onun atması. emre tribüne çağrıldığında kendisine yapılan aynı tezahurat ve arkadaki amcanın bunun eti ne budu ne de fenere karşı oynayacak demesi. kendi adıma hikayesi bol, sevinci fazla, değeri en bi büyük maç.

5 mart 2012 sivasspor-galatasaray maçı (0-4)


Hava koşulları nedeniyle zorlu bir yolculuğun ardından Sivas'a adım atan Galatasaray, evinde 169 gündür kaybetmeyen rakibini 4-0 mağlup etti. Necati (2), Ujfalusi ve Aydın Yılmaz ile sonuca giden sarı kırmızılı takım, üst üste 5. galibiyetine imza attı. 

şeklinde verdi haber siteleri bu maçın açıklamasını.







sözde değil ciddi anlamda özde olan kötü hava koşulları yüzünden saatlerce rötar, sonrası uçağın sivas'a inememesi, kayseri'ye zorunlu iniş yapan takımın kara yoluyla sivas'a geçmesi, o saatte onları bekleyen taraftarlar. twitterda 10larca kişiyle beraber takımın sivas'a kazasız belasız ulaşmasını beklemek. sınavım vardı çalışamamıştım hatta iyi hatırlıyorum ya bişi gelirse başlarına korkusunu. herkes puan kaybına kesin olarak bakarken herkesin tek dileği kazasız belasız istanbul'a dönmeleriydi, kolay galibiyeti getiren necati'nin akıl almaz golüydü elbet. kaptan'ın galatasaray formasıyla ilk ve tek golünü atması da bu maça kısmetmiş.


daha çok maç var elbet 2011-2012yi değerli kılan, her anıyla her zerresiyle unutulmaz paha biçilemez bir sezondu nasıl olsa. bu maçların ortak özellikleri puan kaybına kesin gözüyle baktığımız maçlar olmasıydı manisa maçı harici. o yüzden değerleri daha bi fazla oldu elbet. yazının başında da dediğim gibi şu ana kadar blogda adını anmadığım maçlardan seçtim bu 5i, diğer türlü değer açısından 37/40 filan maç yazabilirdim, o kadar özledim. resimleri seçerken çok güzelsiniz be düşüncesi tekrardan düştü dilime. gerçekten çok güzeldik be 2011-2012 sezonunda. ah.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder