Bu Blogda Ara

17 Şubat 2013 Pazar

kralın vedası



güle güle kral.





ne değerliydi şu pankart. 25 ekim 2009'da itin teki tarafından sakatlanan baros 14 mart 2010'da "return of the king" pankartıyla karşılanıyor ve kral bıraktığı yerden devam ediyordu gollerine, 77de girdiği maçta 90+ golünü atıp return of the king'i canlı canlı gösteriyordu.
ne umutlar ne hayaller... 

yollar ayrılacaktı, uzamayacaktı ilişki zaten besbelliydi bu ama keşke hayal ettiğimiz gibi bitseydi bu birliktelik.
kral vedasını geçen yıl manisa deplasmanında yapmıştı aslında. biz farkında olmamışız, son gol gibi değildi aslında. galatasaray kariyerinde attığı diğer 63 golden farklı gelmemişti o gol. ama farklıymıi belli ki.

veda zor.. çıktığı 17 avrupa maçında 14 gol atmış bir adamdan bahsediyoruz.
toplamda 116 maç, 64 gol... göz kamaştırıcı bir performans.



17 ekim 2010 tarihi baros'u asla kötü anmamak için yeterli kendi nazarımda. kendini parçalarcasına yapılan bir mücadele, uzun zaman sonra gördüğümüz hatta sonrasında çok uzun süre göremediğimiz bir istek.. başarısızlığı görmek ama çabaya duygulnmak. sahada üzülen kahrolan tek kişiyi de kaybetmek.. yazılacak çok şey var baros'la ilgili.



geçen seneye dairse, son zamanların kendi adına en etkili performansıyla karşı karşıya kalmışken sakatlandı baros. karabük maçında, 5-1 önde olduğumuz maçın sonlarına doğru daha fazlasını vermek için çabalarken bitirdi kendi adına galatasaray'daki parlak dönemini.2011-2012ye dair en sık hatırladıklarımdan şunlar baros'la ilgili. 









tabii en kıymetlisi de
geçen seneye yani 2011-2012ye dair birtakım dönüm noktalarından bahsedilecekse en üst sıraları kesinlikle bursa'ya attığı golle baros alır.



"şampiyonluk yaşamadan gitmesin be abi" yakarışlarının baş öznelerinden biriydi milan.şampiyonlukta katkısı da yadsınamazdı bana göre. galatasaray'ın son yıllarında hem tabanı hem tavanı gördüğü süreçte takımda yer alan tek yabancıydı. tahmin ediyorum ki 2011-2012 şampiyonluğunun değerini en iyi bilenlerden biriydi takım kadrosu içindeki. şampiyonluk görmeden gitmemeliydi, gitmedi, şampiyonluk kupasını kaldırdı, yollarımız ayrıldı. şampiyonluk sonrası ne adını ne yüzünü görebildik kendisinin. son hatırası oğluyla birlikte şampiyonluk zaferini kutlayışı..
yolun açık olsun "king" milan baros. çoğu kişi tarafından iyi anılacaksın, belki şu an değil ama 10 sene  sonra sana tepki duyanlar da "king" kimliğinle anacak seni. 



hala kapımda posteri asılı. kolay kolay da çıkmaz o ordan, kolayca asmadım şu ana kadar kimsenin posterini ama baros-kewell-neill yıllardır ordalar, uzun süre daha orda kalacaklar. belki hatırlattıklarıyla şu günün değerini daha iyi bildirmeleriyle belki de en umutsuz dönemde umut olmalarıyla.. teşekkürler baros özelinde her birine de. umutsuzluğumuza umut olmaya çalıştıkları için.

dostat jasné na silnici, baros. patrick'e çok iyi bak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder